Şeyh Atiyetullah’in Suriye Cihadi Hakkinda ki Öngörüleri

Suriye’ye gelince; Suriye’de Irak tarzı bir cephenin açılması ümidindeyiz. Tabi bu ileride Irak’ı neredeyse zikredilmeyecek bir hale sokacaktır. Çünkü Suriye, daha önemli ve düşman için daha tehlikelidir.

Suriye’de cihad ve mücahidin varlığı demek, onların Filistin’e ve Yahudi devletçiğine ulaşması, Lübnan’ın el altında olması, El Kaide mücahitleriyle Filistin mücahitleri arasında organik bağlantı ve daha birçok şey manasına gelir. Bunlar hiçbir halde ifşa edilen bir sır değildir. Düşman bunların hepsini bilmekte ve idrak etmektedir. Basın, bunlardan daha fazlasını zikretmektedir. Bununla beraber, biz Allahu Teala’dan ferahlık ve güzel lütuf niyaz ediyoruz.

Suriye nizamı; kriz, kritik bir durum ve sayısız problemler içindedir. Amerikalılar ve Yahudiler onlara karşı tereddüt halindedir. Bütün bu mülahazalardan dolayı Suriye üzerinde baskı fazlalaşmıştır. Onlar kendileri için uygun bir alternatif ve en güzel bir şekilde menfaatlerine hizmet edecek birilerini ortaya çıkarmak için çabalamaktalar. Çünkü hali hazırdaki nizam, kavmi ve tarihi kalıtsallıkları miras olarak almıştır. Bu da onları sadık hizmetçiliğe uygun bir hale getirmiyor.

Bununla beraber, Amerika, Suriye nizamını değiştirmenin, kendilerine nispeten tehlikeleri barındıran zor bir operasyon olduğunu biliyor. Bu durumda anarşi çıkması mümkündür. Bölgede çıkacak bir anarşi ise, fasit düzenlerin siyasi olarak yıkılması ve güvenlik açısından boşluğun çıkması manasına gelir. Mücahitlere nispeten bu merhale, istenilen bir merhaledir. Zira bu durum; onların felsefesine, doğru ve yanlışı şer’i olarak tarttıkları anlayışa göre baasçı, ırkçı, laik, baskıcı, yayılmacı, kokuşmuş ve hain olan şu nizamın varlığından daha hayırlıdır. Bu nizamla alakalı ne istersen söyle!

Bunun yanında kardeşlerimizden ve toplumumuzdan tercihlerinde sakinliğe, rahata, emâna, emniyete, istikrara ve sıkıntısız bir yaşantıya meyledip bu şekilde düşünmeyenler de vardır. Ve onlar ameli olarak bunu, Allah’ın (azze ve celle) resulleri kendisi için gönderdiği bir amaç olarak algılamakta, ne cihadı ne de cihadın içindeki hayır ve bereketi bilmektedirler. Allahu Teala, bizleri ve bütün kardeşlerimizi ihtilaf edilen mevzularda izniyle hakka yöneltsin. Hiç şüphesiz ki O dilediğini doğru yola ulaştırır.

Anarşi zamanında kendisine işaret edilen hayırlılık, bazı zamanlarda ve safhalarda geçerlidir. Bu, göreceli, nisbî, “iki zarardan en hafifini işlemek” kaidesine ve bu manaya gelen kaidelere mebnidir. Meselenin bir yönü budur. Diğer bir yönü ise; çünkü bu, büyük ve yüce olan hayra vesiledir. Bu, Allahu Teala’nın yolunda cihad etmekle beklenen değişim, kâfirlerle vuruşma ve dövüşmedir. Güzel sonuç, takva iledir.

Genel olarak, her daim sürprizler vardır. Biz Allahu Teala’nın müminlere ikram ettiğine, yardım ettiğine, ummadıkları yerden onları rızıklandırdığına, onlara hidayet ettiğine ve samimiyetle Allah’a kul olmaları şartıyla onları doğruya ilettiğine inanıyoruz. Cihad ve Allah’ın emrini yerine getirmek hususunda O’na inanıyor ve salih amel işliyoruz. “Ey iman edenler! Eğer siz Allah’a (Allah’ın dinine) yardım ederseniz O da size yardım eder, ayaklarınızı kaydırmaz” (Muhammed 7) “Kim Allah’a güvenirse O, ona yeter” (Talak 3)

Suriye’ de beklenen dönüşümde müessir olan pek çok amil vardır.

Tabiî ki Irak meselesi…

Irak’taki Amerika’nın konumu…

Sünniler ile Şia arasında savaş…

Suriye nizamının bizzat kendi sorunları ki, bunlar çoktur.

Şehirdeki ve bölgedeki cihad ehlinin hali…

Sonra mücahitler –özel olarak El Kaide’yi kastediyorum- Suriye’de bir cephe açmak istiyor mu?

Buna imkân bulabilecekler mi? Vaziyetler, şartlarlar ve veriler onlara yardım edecek mi?

Suriye halkı bu gibi bir şeye hazırlıklı mı? Veya harici bir (devletle) savaşmak gibi büyük bir çarpışmaya ya da otoritesinde bir boşluğa ve istikrarsızlığa ihtiyacı var mı?

Çünkü bundan başka, âlimler gibi kendisine güvenilen, kulak verilen, itaat edilen insanları harekete geçiren, yollarında onlara rehberlik eden, dini ve toplumsal lider şahsiyetler yok.

Maalesef geriye kalan İslam beldelerinde de bir lider yoktur. Şüphesiz biz Allah’ın kullarıyız ve biz O’na döneceğiz! Gençler için güçlü, yardımcı bir amil olması kaçınılmazdır. Bu da büyük bir çarpışma ve karışıklıktır.

Allahu Teala’dan hayır olan şeyi kolaylaştırmasını niyaz ediyoruz. Şahsi görüşüme göre; Suriye’de cihadı isteyen, seven, onun için çalışan ve hazırlık yapan kardeşler, Irak ve daha başka yerlerdeki kardeşlerine yardımcı olmaları, hazırlıklarını kemale erdirmeleri ve beklenilen fırsat için ön çalışma arefesinde olmaları gerekir. Allahu Teala’dan kendimiz ve onlar için tevfik, doğruluk ve düşmanlar üzerine yardım niyaz ediyoruz. Âmin…

Not: El Kaide Merkez Komutanlığı Genel Emiri Atiyetullah El Libi, Ağustos 2011’de ABD hava saldırısında hayatını kaybetmişti. Atiyetullah El Libi’nin yukarıdaki soruya cevabı Suriye savaşının başlayışından önce olmuştur.

Yorum bırakın